28 Nisan 2013 Pazar

İstanbul'da Olmak

İstanbul'a Negri geliyor diye yollara düşerim. İstanbul'da bir başka güzel oluyor
insan. Yazın ilk günlerinde bir başka güzel oluyor aklım, duygularım...

















İstanbul'a gelip sadece Negri'yi görmek olmaz. Kanlıca'da babamla buluşmadan da
olmaz. Selin ile İstiklal'de oturmadan, söyleşmeden hiç olmaz. Bakırköy'de Nilgün
Teyzemli, Nesli Ablamlı, Sabahattin Amcamlı ve Sedalı günler geçirmeden olur mu?
Olmaz...

Denizin kokusu çekilir çekilir ciğerlere. Gökyüzüne bakılır. İnsan olmanın tadı
ve tatsızlığı çekilir olur böyle zamanlarda. Bütün hücrelerinde duyduğun
ve duyarsızlaşamadığın bir hayattır şimdi söz konusu olan. Ve her şeye rağmen
özlenir Ankara...

Sırrının beni nasıl karşılayacağı düşünülür. Mor defterin nasıl temize çekileceği
dert edilir. Ankara'daki arkadaşlarım özlenir.

Bir yaz gününde belki de en çok özlediğim Tomris Uyar'ın Bir Uyumsuzun
Notları'nı yeniden okumaktır. Belki de en çok özlediğim "söylenmemiş sözler"
dir. Yazılmamış mektupları da özlemiş olabilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder