5 Ekim 2013 Cumartesi

ANLAM İLACI



Gözlerini uzun süre kapalı tuttuktan sonra açtığında karşısında yeni bir dünyayı bulamayacağını bile bile gözlerini ve yüreğini kapatmıştı insanlara. Aç gözlerini ve yüreğini diye seslenenleri duymama konusunda ısrar ediyordu. Bu ısrarında yaşanmışlıkların izi vardı.  Adı Leyla.  Leyla’nın yaşanabileceklere güvenmesini istemekte ve ona umut vermekle doğru mu yapıyorum bilmiyorum. Bir yolu olabileceğini düşünmekle, çözüm önerilerini beraber düşünelim demekle saçmalıyor muyum bilmiyorum.
Bu işin uzmanı da değilim. Biz Leyla ile arkadaşız ve bu arkadaşlığımızda onun gözlerini kapatmasına tanık olmuş biri olarak onun olanaklara, geleceğe kızgınlığı beni üzüyor. Yardım etmeyi istemek de değil aslında. Onun en çok kendi kendine yardım edebileceğini düşünüyorum. Bir kafede otururken hararetle konuşan insanlara bakıp dudağını ısırmasını istemediğim için bu kadar çok üzülüyor olabilir miyim?
Aslında kendime üzülüyor olmam da başka bir ihtimal olabilir. Leyla’ya ne söylesem ve nasıl söylesem ikna edemeyeceğim düşüncesine kızıyor olamaz mıyım? Bu hayatta gözlerimi ve yüreğimi açmama değecek ne var diye sorarsa ona çiçeklerden, gökkuşağından falan bahsetmekten de ödüm patlıyor.  Yaşayıp gidiyoruz ve sen de öyle yap demek kadar yavan geliyor bütün söyleyeceklerim.

Leyla aşık olsa değişir mi diye düşündüğümde bile içinden çıkamadığım bir kocaman düğüm oluyor Leyla’nın bakışları, suskunluğu ve bulduğu çare.
Ben kimim ve niye yaşıyorum diye sormaya cesaret edemeyen insanların içinde Leyla’nın duruşu gayet kararlı ve olması gerekene yakın durduğu için belki de bu kadar karamsarım.
Leyla hayatını değiştiren bir kitap okusa değişir mi diye düşündüğümde aklıma okuduğum kitaplar geliyor. İşin içinden yine çıkamıyorum. Kaç kez ona çok anlamlı bulduğum şiirler okumayı denedim.
Leyla ile konuşmak için önce kendimi ikna etmeliyim belki de hayata, geleceğe ve gerçekleştirebileceğimiz düşlere.
Geçen gece Leyla’ya mektuplar yazmaya karar verdim.
Ona bu hayatı sevdirmek için değil de ona yanında olduğumu söylemek için mektuplar yazmaya karar verdim.
Çünkü bu hayat öyle boşu boşuna sevilecek, yaşanılacak bir şey gibi değil…
Anlam ilaçları yutup anlamlı anlamlı yaşayamayacağımıza göre önemli olan yaşamak da değil. Yanında olmak… Yan yana durabilmek.
Leyla onun yanında olduğumu belki göremez diye düşünürdüm eskiden olsa. Oysa şimdi mektup yazmaya başlayacağım.
Eczanelerde anlam ilacı olsa da insanlar hiç sıkılmasa, kaygılanmasa, kaybolmasa diye düşünürdüm eskiden. Şimdi ise yanında durma eyleminin gücüne ve değerine inanıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder