30 Ocak 2015 Cuma

Söz Veremeyen Birinin Sabahı




Önce ufak ufak lokmalara böldüm içimi
Kaybettim yönümü
İşte o aynanın buğusunda
Yalnızca söz veremeyen biriyim
Önce kitaplığıma baktım
Aradığımı bilmeden
Bilemeden uzun süre içimi böldüm

Kaldırımlarda yürüdüm
Gördüklerime yeniden döndüm
Kaybettim yönümü
Şarkı söylüyordu güneş
Kayboluyordum
Yalnızca söz veremeyen biriyim

Sözlerimi böldüm
Kendime sözlük aldım
Sözcükleri sevdim
İşte o aynanın buğusunda
Kalakaldım

Bütün hikayem bu
Bütün tuhaflığım bu
Yutkunuyorum şimdi
İnsan böyle sabahları özler belki
Kendini bir anda anladığı

Duyuyorum 
Şarkı söylüyordu güneş

Yasemin Şenyurt

29 Ocak 2015 Perşembe

Sadece Bana Anlat










Uçurtmadan yapılmış bu şehir
Elma şekeridir bu rüya
Gel sen sadece bana anlat
İçinden geçenleri
Geçenleri 
Geçenleri
İçinden geçtin mi
Buz mavisinin
İçinden geçtin mi
Mırıltının
Masalların
Oyundan düşünülmüş bir oyun
Söz ver bana
Söz ver 
Söz ver
Komik olsa da anlat
Hüzünlü olsa da
Sadece bana anlat
Başkalarının işi gücü olsun hep
Başkalarının işi gücü var hem
Sadece bana anlat
Şimdi bu gece lacivert balon
Patladı patlayacak içimde
Sen bana anlat
Sadece bana anlat

Yasemin Şenyurt

27 Ocak 2015 Salı

Yoklama




YOKLAMA
Her şey şimdi yıldızlı
Her dost vefalı
Her saat yaşanılası
Bu kalbimde ne var?

Her lokma tatlı
Her ayrılık sevdaya dahil
Her karınca çalışkan
Bu kalbimde ne var?

Tembel tembel oturdum
Sanki her şarkı bize dair
Gözlerimde yaş bitti
Bu kalbimde ne var?

Duysam bir ses
Görsem bir fotoğraf
Koklasam bin çiçek hiç değişmeyecek bir heyecan
Bu kalbimde ne var?

Kalbimi yoklasana şair
Bu kalpte benim bilmediğim ne var?
yasemin şenyurt

Değişim






Mutlaka değişir insan. Değişmeli de...
Güzelce hazırlanarak ertesi ana,  mutlaka değişmeli. 
İnsan kendini arındırarak kuruntularından bir başka güzel donatmalı masasını kitaplarla. İnsan kendini arındırarak suçluluk duygusundan geleceğe sarılmalı belinden. 
Çiçeklerini bir cebinde bulundurmalı. Kalbinde saklamalı denizini, deniz yıldızlarını ve balıkları. Diğer cebinde bambaşka, ufak tefek, sihirli şeyler olmalı. Değişmeli insan ve neşelendirmeli bu değişim. 
Bir şarkı dinlerken de söylerken de nasıl değiştiğini izlemeli...
Anlamak için söyleşmeli ve söyleşirken ya da anlaşırken mutlaka dinlemeli. 
Bir başka özgürlük düşüncesinin içine doğru yürümeli. 
Yasemin Şenyurt

Yumak




YUMAK


Bir garip bulut
İki oyuncu kedi
Sesleri dünyanın
Yumak olmuş aklımda

Tek başıma yürüyorum
Aklımda yazıyorum o mektubu
Islığım tatlı
Sorular yumak olmuş

Kitaplar çantamda
Yürüyorum ağır ağır
Islığım tatlı
Hayat yumak olmuş

Fotoğrafını çekerek
Gülümsettiğim palyaço dertli
Yine de sohbeti tatlı
Yüzüm yumak olmuş

Yasemin Şenyurt

26 Ocak 2015 Pazartesi

Kendimiz Olmak Meselesi



Kendimiz olmak bütün mesele bu!
Kendimiz olduğunda gerçek olacak düşlerimiz.
Eğer kendimiz olmayı erteliyor ya da engelliyorsak bu suçtur...

22 Ocak 2015 Perşembe

Nefis Nefes




Dört yapraklı yonca bulmuş gibi
En sevdiğim şarkıyı tekrar tekrar söyler gibi
Fısıltısını sevdiklerim var
İçimi döktüklerim var
Sen denizsin
Benim sonsuz mavim
Bakıp da doyamadığım
Anlayıp da susadığım
Sen denizsin
Benim en sevdiğim
Cümlelerim yok gibi
Kanatlarım var gibi
Aklım yok gibi
Kanatlarım var gibi
Dört yapraklı yonca bulmuş gibi
Başım göğe ermiş gibi
Sen denizsin
Uzağımda
Yakınımda
İçimde ve dışımda
Nefes gibi

Nefis 
Nefis
Nefes

Yasemin Şenyurt

17 Ocak 2015 Cumartesi

Aklımın Almadığı Kadar



Yoksun
Gece cehennem gibi
Yoksun

Yoksun
Yüreğim buz gibi
Yoksun

Bugün bütün evreni kucaklamak
Bir çiçeği koklamak
Bir kuşla uçmak kadardım

Bugün bütün insanları anlamak
Seni sevmek 
Aklımın alamadığı sevmek kadardım

Bugün bir şarkıyı duymak
Eşlik etmek kadardım sokakta yürüyenlere

Yoksun
Bugün sana geldim kaç kez kaç kez
Bugün seni düşündüm nasıl hem de nasıl
Yoksun
Yokluğundan yorgunum
Bugün yorgunluk kadardım

Bugün yangın kadardım
Bugün okyanus kadardım
Sen beni anla istedim
Bugün bir kum tanesi kadardım

Yoksun
Yokluğundan yorgun
Bugün eşlik ettiklerim yolda
Deli midir ne diyorlardı
Deliliğim kadardım

ben ne kadar yorgun olsam da yokluğundan
Sevmek yorgunluk nedir bilmez ki
Seni sevebildiğim kadarım

Bin Türlü

Yeryüzü soğuk
Bütün elimden gelen bu
Üşümenin bin türlü güzelliğini tatmak
Delilikse tüm bu hayaller
Deliyim arkadaş
Hakikatse bu soğuk
Üşümenin bin türlü güzelliği var
Üşümek diyorum
Isınmak diyorum
Belki bunlar anlamsız

Gel diyorum
Oturalım bir masada
Bir şarkı tutalım
Hayalse bu 
Hayallere inanmak delilikse
Deliyim arkadaş

Düşün diyorum
Sen en çok kimi sevdin
Susuyoruz
Delilikse suskunluk
Suskunum arkadaş

Bir kalp en çok ne zaman kalptir bilir misin
Ben bilmem
Hele böyle şeyleri hiç bilmem
Bana bildiklerini anlat diyorsun ya
Susuyorum ve üşüyorum
Bin türlü

Bin türlü yolunu bulur insan
Sevmenin
Bin türlü düşünür insan sevdiğini
Bilge de olursun deli de 
Suskun da durursun
Ağlarsın bile
Küfredersin hatta
İçersin belki
En olmadık zamanlarda

Bin türlü söylersin içindekini
Bin türlü
Bin türlü

Ben bilmiyorum nasıl konuşmam gerektiğini
Nsdıl dans edilebileceğini
Nasıl öpüşülür bilmem
Nasıl deliye döner insan bilirim

Bin türlü ölürüm de 
Seni bir an daha görme arzusudur
bin türlü yaşatan beni

2 Ocak 2015 Cuma

Birlikte Düşünelim




Seninle yeniden düşünelim
Düşünelim ayrı da olsak
Birlikte düşünelim
Düşüncelerinle güçlenir sevgim
Yanımda olursan
Benimle yürürsen
Nasıl güzeldir gün ve yol

Seninle düşünelim
Bir mucizeyi gerçekleştirir gibi
Seninle düşünelim
Bir güvercini iyileştirir gibi

Seninle düşünelim
Nasıl doğarsa doğsun güneş
Gece hangi şarkıyla uyursam uyuyayım
Birlikte düşünebilmektir
Birlikte duyabilmektir 

Gülümsediğinde sen
Düşünceli baktığında
Yorgunum dediğinde
Mutlu olduğunda
Daha doğrusu her seferinde
Başkalarının hiç duyamayacağı bir şarkıyı söylerim

Seninle düşünelim
Başkalarının hiç düşünemeyeceklerini
Birbirimize anlatalım
Başkalarının hiç duyamadıklarını

Bir an gözlerini kaparsan
Ben de kaparım
Başkalarının göremediklerini görmek için

Seninle düşünelim şimdi

yasemin şenyurt

Sana Yeniliyorum




Kazanmak üzerine kurduğumuz hayatlarda kaybedince öfkelendik, kabullenmedik ya da yeniden kazanmaya çalıştık. Başka bir hayat algısı için kazanma tutkumuzu gözden geçirebilir ve değiştirebilirdik. Hayatın her anı aslında potansiyel olarak son an olma gücündedir. Bu son olma potansiyelini biraz olsun daha iyi anlayabilseydik farklı yaşıyor olurduk.  Kendimize ve başkalarına farklı bir yerden bakıyor olurduk. Dolayısıyla ilişkilerimizde de kazanmak yerine paylaşmak önemli olurdu. Paylaşmak, derinleştirmek ve ince ince düşünmek için şartların çok da müsait olmadığını söyleyenler olacaktır. Şartların bizi hep kazanmak için zorladığını ve yenilmenin bu dünyadan dışlanmakla ilgili olduğunu düşünenlere rağmen ben bir insanın yenilgiyle umutlu bir ilişkisi olabileceğini düşünüyorum.
Sahip olma ve tüketme ya da lüks içinde yaşama isteğimizle nasıl baş edeceğimizi bilemediğimiz zamanlarda aklımıza hep kazanma tutkumuz gelmeli. Bir oyunu, şan ve şöhreti ya da unvanı kazanabilmek için çevirdiğimiz dolaplar aslında bizi en başta kendi gözümüzde değersiz kılmaz mı? Bu değersizliği de şartlara mı bağlayacağız yoksa bütün bu şartlarda yenilmeyi göze almış insanların yüreğine ve aklına sorular mı soracağız?
Kazandıkça ellerimiz bomboş, soğuk ve tedirgin aslında. Kazandıkça içimiz o kadar çok üşüyor ve kendimize anlatamadıklarımız o kadar çoğalıyor ki…Çevirdiğimiz dolaplar ve oynadığımız oyunlarla kazandığımız her şey sahte geldiği için kendimize karşı da başkalarına karşı da samimi olmamız mümkün gözükmüyor.
Yenilgi insanı insan eden süreçlerden en önemlisidir. Dürüst, cesur, iyi insan olmanın gerçek bir yenilgiden sonra mümkün olduğuna inanıyorum. Sana yeniliyorum hayat çünkü biliyorum ki sana karşı zafer elde etmeye çalışmak aldanmaktır. Sana yeniliyorum akan su, sararan yaprak, toprak ve sana yeniliyorum insan kardeşim çünkü biliyorum ki  sana yenildikçe seni anlıyor ve seviyorum.  Sana yeniliyorum sevgili gelecek çünkü biliyorum ki her an son olacak kadar güçlü ve özeldir. Sana yeniliyorum sevgili geçmişim çünkü biliyorum ki sen benim en değerli anılarımı koruyorsun.
Yasemin Şenyurt

02.01.2015

 18:04:54

1 Ocak 2015 Perşembe

Güçlü İnsan





Bu  kendime söylediğim bir şarkı. İnsanın tuhaflığı kendisine şarkılar söylemekle sınırlı kalsaydı belki daha güzel bir dünyada yaşıyor olurduk. Yalnız değilim ama muhakkak ki insan gecenin bir saatinde kendisini çok yalnız hissedebilir. Öyle hissettiğinde bir sigara yakıp belleğindekileri çağırabilir. Bütün unutma isteğine rağmen kendini unutturmayan anılar sayesinde yalnızlıktan kurtulabilir. 
Bütün güçsüzlüğüyle bir insan çok güçlü bir şekilde yaşayabilir. Güçlü olmak dediğimizde genelde zengin, mutlu, sağlıklı, zinde olmak anlaşılsa da ben daha derinde bir yerde güçlü olunabileceğini de öğrendim. 
Güçlü olmak aslında aynada karşılaştığın kendine çok içten bir şekilde gülümsemekle başlar ve aynada gördüğün kişinin bütün kusurlarının içinde doğruyu aradığını ve iyinin peşinde olduğunu bilmekle sürer. Güçlü olmak aslında zaman zaman hayalgücünden ve zaman zaman da belleğinden yardım isteyebilmektir. Bazen geçmişteki bir anın kurtarıcı gücü öyle etkili olur ki sen bile şaşırırsın kendine. Bazen de kurduğun hayal öyle içten bir şekilde yaşamını anlamlandırır ki…

Güçlü olmak aslında kendini tanımayı gerektiren bir süreçtir. Bu süreçte kendine zaman zaman çok acımasız davrandığın da olabilir. Bu süreçte ayrıca kendini şımarttığın ve alttan aldığın anlar da olacaktır. Yüzümde gerçek, çarpıcı bir ışıltı yakalayınca o ışıltının kaynağında acının ya da hüznün olduğunu bilecek kadar yaşadım sanıyorum. Işıltıyı sonsuza dönüştürmek için şu ana dek çeşitli yollar denedim. 
Garip bir şekilde ışıltı kendini güzellik olarak göstermekte o kadar ısrar ediyor ki ona senin kaynağında müthiş bir özlem ve yoğun bir acı var demek için çok sakin ve çok olgun bir insan olmalıyım. Güçlü bir insan olmak bütün kırılganlığınla yaşamın ortasında durmak ve bazen sadece böyle durup etrafta olup bitenleri sükunetle izleyebilmektir. Güçlü bir insan olmak aslında içinde kopan kıyametin farkında olarak onu durdurmaya, dindirmeye çalışmak yerine kıyamet esnasında iyinin ve doğrunun sesini duyabilmektir.
Belki yanılıyorum ama güçlü bir insan en çok severken güçlüdür. Çıplak, saf, hesapsız sevdiği anda kendisini çok güçsüz hissediyor olsa bile aslında ışıltının kendisi olmuştur. Işıltının, ışığın ve güzelliğin ve güçlülüğün kendisi olabilecek kadar çok sevmiştir bir insanı ve onun sevgisi bütün yaşamına anlam katmaktadır. 
Böyle bir insan kendisine şarkılar söyler, kendi kendine güler ve konuşursa başkaları tarafından nasıl karşılandığının önemi yoktur. Kendisi olmayı başarmış bir insan çok güçlüdür ve bana kalırsa kendisi olmak en çok başka bir insana yönelmiş sevgi ile mümkün olabilir. Sevginin yitmediği ve her yıl, her ay ya da her saat biçim değiştirdiği göz önüne alınırsa gerçekten güçlü bir insan olmak sevginin bu değişen biçimlerini de sevebilmektir. 
Derin bir sevgi bir an sonra daha az derin olarak görünüyor olsa dahi onun bir an sonra çok ama çok daha derin bir sevgiye dönüşmeyeceğini kimse iddia etmemelidir. İşte o sevginin daha az derin göründüğü anda güçlü insan bir an öncesini düşünebilen ve bir an sonrasını arzulayabilen insandır. Sevgi elbette biçim değiştirerek yaşamlarımızı şekillendirmektedir. Sevginin yoğunluğunun arttığı zamanlarda yüzünüzdeki ışıltının kaynağının acı ve özlem olduğunu daha iyi anlarsınız. Güçlü bir insan galiba sevmek konusunda derin düşünmeye başlamış insandır.
Yasemin Şenyurt
02.01.2015

00:09