14 Nisan 2015 Salı

ŞENLİK





Çetrefil problemlerle uğraşıyor ama işin içinden çıkamıyordum. Kişi ne zaman işin içinden çıkamasa bir bahane bulmalı mı diye aklımdan geçiriyordum. Yaşamdan hiç tat almayan bir insana ya da problemlere odaklanmış bir insana elma şekeri getiren bir arkadaşı varsa bu  şenlik değil midir? Şenlik ne zaman başlamalı? İçinizden bir dolu iyilik geçiyorken mi yoksa iyiliklerle karşılaştığınızda mı? Bir çözüm aramak için yolculuklara çıktığınızda bir dolu sorun, bir dolu tehlike sizi bekler ve siz eve çözümsüz dönebilirsiniz. Başka sorular ve sorunlar yüklenerek yolculuktan döndüğünüzde asıl şenlik başlar. Sorunlar düğüm olmuştur. Düğüm olan sorunlar karşısında iyimser ve gerçekçi bir tutum benimseyecek gücünüz yoksa kendinize durmadan yüklenirsiniz ve o anda sevdiğiniz bir insan tam karşınızda durur ve size güç verir. Güç verir ama siz ilk başta ya da ilk bakışta onun sizden gücünüzü almaya çalıştığını iddia edebilirsiniz. Tam da sevdiğiniz insanla kavga edecekken telefon çalar, arayan başka birini arıyordur ve siz arayanı başka birine benzetirsiniz. Şenlik hem de nasıl... Nereden bakacağınıza karar verdiniz mi? Diyelim ki duruldunuz, dinlendiniz, değiştiniz ve şimdi sorunları çözecek gücünüz var ama zamanınız yok. Zamanınızın olmadığı gerçekten doğru fakat buna inanmayan bir ses içinizde bağırıyor. Şenlik tam da burada başlar. Şen bir insan olmak için çok geç ama güzel gülümsüyorsunuz diyelim. Güzel gülümsemeye devam edin. 

Yasemin Şenyurt

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder