4 Ekim 2015 Pazar

Bağımsız Yaşam İçin Kişisel Bir Not



Gözlerim inatçı bir umutla açıldı. İki kedim ayak ucumda uyuyordu. Biraz doğrularak onlara baktım ve onlara seslenmeme rağmen onlar da uyanıp bana baktılar. Gün başlıyordu ama ben yataktan kalkamadan bir rüyaya dönüştüm. Dönüşe dönüşe bir rüyaya mı dönüştün demeyin sakın. Yol yorucu, uzun ve engellerle dolu olduğu halde tuttum bileklerimi tuttum onları ve yola ikna ettim. Karşıda ve belki biraz uzakta çok anlaşılmamış bir insanı gördüm. Yürüdüm ve hep yürüdüm. Saate bakabilirdim, ajandaya bakabilirdim ve sözümü tutmayabilirdim ama bu en çok kendime ihanet olurdu. Kendime, değer verdiklerime, önemli bulduklarıma baktım ve uzun süre olduğum yerde düşüncelere daldım. Anlaşılmamış bir insanı size anlatmak istedim çok sade bir şekilde onun istediğini ve ne dediğini ve benim ona dediklerimi anlatmak istedim. Gözlerim hala açık. İnatçı umudumu saklıyorum ve aynı anda bir üst kata çıkarıyorum ve aynı anda bir alt katta inatçı umutla  çalışıyorum. İşimi değerli kılan bu inatçı umudun geleceği şekillendirecek ve özgürlüğü geçerli kılacak olmasıdır. 

Bence bağımsızlık ve yaşam başlı başına değerlidir ama birlikte ele alındığında değeri kat kat artar. Rüyamda ülkemde engelli ve engelsiz insanların birlikte bağımsız yaşam için yürüdüklerini ve en öndekilerin en arkaya geçmekte ya da en arkadakilerin en öne geçmekte sakınca görmediklerini ve tereddüt etmediklerini gördüm. Eşit haklar, içermeci eğitim, kişisel asistanlık nedir diye düşüne düşüne rüyama nokta koydum. Yeni bir rüya için, dönüşmek, dönüştürmek için inatçı umutlarımızla yola koyulalım. Murathan Mungan Yalnız Bir Opera şiirinde şöyle der: "Yapacak ne çok şey vardı ve ne kadar az zaman"

Yasemin Şenyurt

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder