11 Ekim 2016 Salı

yaşamla aramdaki duvarın yıkılışı



Yaşamla aramda örülüyordu duvar
Karşı koyamamaktım o yıllarda
Tek cümle kuramamaktım
Örülen duvarı yutkunur
Çiçekli belleğimle konuşamazdım
Gözlerim iki kere ikinin kaç ettiğinden habersiz
Uğultuların içinden kapardı alınganlığını
Kapardı tozlu raflardan kitapların sesini
O yıllarda iki kedim yok
Dışarı çıktım mı
İçerde olanı özlerdim
Koyulurdum sözcük sözcük bir not kağıdına
Ne zaman öykü oldum biliyorum
Şimdi çiçekli belleğimle konuşurum
Bana öyle geliyor ki öykü oldum
Yaşamla aramdaki duvarı yıka yıka
Tuğlalar gözümüzü korkutmuş olsa da
Fırından ekmek almaya gider gibi
Dil çıkarır gibi
Ağaçlara hayran kala kala
Martılarla konuşa konuşa
Duvar yıkıldı
O duvar yaşamla aramdaydı
O duvarın yerine biz incece bir düş koyduk
O duvarın yerine mavi umut koyduk
O duvarı yıkarken
Türküler eşliğinde
Çiçekli belleğimle konuştuk
Hata da ettik
Keşke de dedik
Yine de biz o duvarın yerine pencereleri olan bir şiir koyduk
Pencerelere gelen kuşlarla da konuştuk
Kuşların dediğine göre
Çocuklar çok sevinmiş
Duvarın yıkıldığına
O duvarın yerine çocuklar salıncak kurmuş
Sevinçleri bulut olasıya
Sevinçleri bulut olasıya
Yükselmişler

Yasemin Şenyurt

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder