24 Nisan 2017 Pazartesi

Küpe Çiçeği ile Tanışmak




Küpe çiçeği ile tanıştım. Onun adının küpe çiçeği olduğunu bilmeden yaşamış gitmişim. Küpe çiçeği, küpe çiçeği, demek sensin, sensin işte dediğim zaman arkadaşım “bunda ne var bu kadar şaşıracak, garipsin ya” demişti. Garipliğimi bilirim çocukluğumdan beri. İnsan hayata uyum sağlayamadı mı, diğer insanlarla aynı sohbete katılamadı mı garipleşir. Gözleri dalar gider kimi zaman bir ütopyaya. Kimi zaman geçmişi çağırır en sevdiği sözcüklerle. İnsanlar ona kendi kendine konuştuğu için gülerler çok acımasızca.  
Küpe çiçeği de garipleşir mi?  Tuhaf huylar edinir mi? İnadına gülümsemek, denize dalmak gibi? Dalıp gider mi o da bir ütopyaya? Kitap okur mu susamışçasına? Aşık olur mu?
Cevabı olmayan sorular sordukça kanatlarım pırıl pırıl oluyor, ister inanın ister inanmayın.
Kanatlarım var benim çizgili, gökkuşağından ödünç almış renkleri.
Kanatlarım dalgalı, mavi, lacivert, yeşil.
Kanatlarım şarkılar söyler benden bağımsız.
Küpe çiçeğine sordum, sen de sever misin şarkıları? Küpe çiçeği konuştu. Arkadaşım duymadı onu. Küpe çiçeği yeniden gelirim yanına, yalnız gelirim üstelik, daha çok konuşuruz. Kanatlarımı anlatırım sana, ne zaman farkına vardığımı, neler başardıklarını anlatırım.
İster inanın ister inanmayın ama küpe çiçeği konuştu. Belki yeniden yanına gittiğimde, belki biraz sonra, belki de gelecek yıl inanıyorum ki biz dost olacağız onunla.

Demek sensin küpe çiçeği, benim adım da Yasemin. İstersen bana Gül diyebilirsin. İstersen de Derin de. Sen karar ver küpe çiçeği, olur mu?

Yasemin Şenyurt
2017 Nisan
Ankara 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder